| |
| Türkisch | Deutsch |
| 1 | o | der, die, das (Relativpronomen Singular Nominativ)  |
| 2 | orada otobüs durağında duran adam benim komşum | der Mann, der dort an der Haltestelle steht, wohnt neben mir |
| 3 | şu an satış elemanıyla konuşan kadın benim komşum | die Frau, die gerade mit dem Verkäufer redet, ist meine Nachbarin |
| 4 | güzelce kum sandığında oynayan çocuk, benim oğlumla anaokuluna gidiyor | das Kind, das gerade so nett im Sandkasten spielt, geht mit meinem Sohn in den Kindergarten |
| 5 | onun | dessen, deren, dessen (Relativpronomen Singular Genitiv) |
| 6 | tüm çocukları kızıl saçlı olan adam irlandalı | der Mann, dessen Kinder alle rothaarig sind, ist Ire |
| 7 | kocası vefat eden kadın artık dul | die Frau, deren Mann gestorben ist, ist nun Witwe |
| 8 | pantolonu yırtılan çocuk çok ağlıyor | das Kind, dessen Hose zerrissen ist, weint sehr |
| 9 | onun | dem, der, dem (Relativpronomen Singular Dativ) |
| 10 | az önce konuştuğum adam iş arkadaşım | der Mann, mit dem ich gerade gesprochen habe, ist mein Kollege |
| 11 | az önce tebrik ettiğim kadının dün doğum günü vardı | die Frau, der ich gerade gratuliert habe, hatte gestern Geburtstag |
| 12 | az önce oyun oynadığım çocuğun ikiz erkek kardeşi var | das Kind, mit dem ich vorher gespielt habe, hat einen Zwillingsbruder |
| 13 | onun | den, die, das (Relativpronomen Singular Akkusativ) |
| 14 | az önce gördüğün adam meşhur | der Mann, den du gerade gesehen hast, ist berühmt |
| 15 | evlendiği kadın Finlandiya'dan geliyor | die Frau, die er geheiratet hat, kommt aus Finnland |
| 16 | az önce doktorun muayene ettiği çocuğun kilosu boyuna göre fazla | das Kind, das der Arzt gerade untersucht hat, wiegt viel zu viel für seine Größe |
| 17 | onların | die, die, die (Relativpronomen Plural Nominativ) |
| 18 | örgü örebilen erkek çok az | es gibt nicht viele Männer, die stricken können |
| 19 | boks yapmayı seven kadın çok az | es gibt nicht viele Frauen, die gerne boxen |
| 20 | çikolatayı sevmeyen çocuk pek yok | es gibt nicht viele Kinder, die keine Schokolade mögen |
| 21 | onların | deren, deren, deren (Relativpronomen Plural Genitiv) |
| 22 | eşleri yemek yapmayı seven bir çok erkek var | es gibt viele Männer, deren Frauen gerne kochen |
| 23 | kocaları araba kullanmayi seven bir çok kadın var | es gibt viele Frauen, deren Männer gerne Auto fahren |
| 24 | ebeveynleri onlarla oynamaktan hoşlanan bir çok çocuk var | es gibt viele Kinder, deren Eltern gerne mit ihnen spielen |
| 25 | onların | denen, denen, denen (Relativpronomen Plural Dativ) |
| 26 | bir çift çorap hediye ettiğim bir çok erkek var | es gibt einige Männer, denen ich schon ein Paar Socken geschenkt habe |
| 27 | birlikte tatile gittiğim bir çok kadın var | es gibt einige Frauen, mit denen ich schon im Urlaub war |
| 28 | hep kavgalı olduğum bir çok çocuk var | es gibt einige Kinder, mit denen ich immer Streit habe |
| 29 | onların | die, die, die (Relativpronomen Plural Akkusativ) |
| 30 | sevdiğim bütün erkekler benden yaşça küçük | alle Männer, die ich liebe, sind jünger als ich |
| 31 | tanıdığım bütün kadınlar evli | alle Frauen, die ich kenne, sind verheiratet |
| 32 | orada gördüğüm neredeyse her çocuk yetersiz beslenmiş | fast alle Kinder, die ich dort gesehen habe, sind unterernährt |
| |
